Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Cankurtaran’da yapılmak istenen konaklamalı mesire alanı projesine neden karşı olduklarına dair bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi
Borçka İsmet Acar Turist Aktarma Tesisinde gerçekleşen bilgilendirme toplantısında, bölgede yapılacak olan Cankurtaran Konaklamalı Mesire Alanı Projesine köylülerin tepkileri ve endişeleri ayrıntılı olarak ele alındı. Projenin taş ocağı faaliyetine dönüşme riski, doğal yapının korunması ve turizmin ormanlık alanlara zarar vermeden yapılabilmesi gibi konular hakkında bilgi verildi.
Bilgilendirme toplantısında konuşma yapan Çifteköprü köy halkından Dursun Ali Koyuncu “hiç kimsenin orada turizm yapmak gibi bir derdi yok!” dedi.
Cankurtaran Konaklamalı mesire alanı projesine karşı çıktıklarını bunların nedenleri arasında “hazırlık aşamasında kandırıldık ve yok sayıldık, kişiye özel ihale yapıldı, kooperatif iradesi ve köylünün inisiyatifi yok sayıldı” ifadelerine yer verildi.
Koyuncu yaptığı açıklamada; “Sesimizi hiç kimse duymadı, sanki bu kentte insanlar yaşamıyor. Bir kişi projeyi hazırlarken ya bu köyün sakinleri var orada mahalleli var bunlar acaba ne düşünüyor diye sormadılar. Devlet ihaleyi yapmış firma girmiş kazanmış böyle bir dünya yok. Niyeti turizm olan ‘ben turizm yapmak istiyorum’ diye anlatır köylü ile barışır bir şekilde faaliyetlerine yürür. Hiç kimsenin orada turizm yapmak gibi bir derdi yok!”
Bölgede yapılacak proje hakkında şirket temsilcisi tarafından yapılan açıklamalardan dip notlar paylaşan Koyuncu, “1000’in üstünde ağaç kesilecek ama orman yok dendi burada yapılan toplantıda, fasulye sırığı gibi ağaç kesilecek dendi, araç yolu 5 metre genişliğinde olacak, sözümüzü garantidir dedi şirket temsilcisi. Fasulye sırığı gibi dedikleri ağaca zaten ağaç gözü ile bakmıyorlar. Ağaca nefes alan bir şeymiş gibi bakmıyorlar. Ormanın ne demek olduğunu bilmedikleri için her ağaca kereste yapılacakmış gözle baktıkları için o ağaçlara ağaç gözü ile bakmıyorlar. Biz müdahale ettiğimizde damgalanan ağaç sayısı 380’idi yani bine kadar çıkacaklarmış.
Köyde böyle bir turizm olmaz bunların tasarladığı turizm bu köyü yok eder. Peki bunun cevabını veriyorlar mı bu kadar insanın geleceği atığı nereye götürecekler? O çöpü nereye götürecekler? Binaların rögarları nerede kurulacak? Doğayı katledecek bir turizmi para için asla istemiyoruz. Bu köyün gençleri var gençlerde bu konuda netler. Biz cankurtaranı yok edecek bir projeyi asla ve katiyen istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Koyuncu, bu projenin aslında bir taş ocağı projesi olduğuna inandıklarını belirterek “Bir bölgeyi yok edecek çalışma ile ekmek eve götürülmez. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bu bölge mirastır biz o mirası sonuna kadar savunacağız. Orman İşletme kişiye özel proje hazırladı. Bu proje kişiye özel hazırlandı. Bir ihale kişiye alenen yapılmaz. Eğer bir kişi bütün her şeyi yapma özelliği taşıyorsa onu yapabilecek özellikleri eklerler projeye. Bu proje asla hayata geçmeyecek. Bu kadar büyük bir projeyi bu ekonomik şartlarda kimse hayata geçiremez. Hibe alacaklar, devletten destek alacaklar bu hibeyi yiyecekler. Sonra Orman İşletme Müdürlüğü diyecek ki ihalenin şartlarını yerine getirmediğin için bu projeyi senden alıyoruz bir müddet orası atıl kalacak, orman vasfı yok edilecek. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde ‘eğer bir bölgede orman vasfı yitirilmişse o bölgede madencilik faaliyeti yapılabilir’ bizim bölgemiz klinger taşı ile ünlüdür, klinger dediğim taşın maddesini işleyecekler ve onu yurt dışına ithal edip para kazanacaklar bizde o çöplük ile yaşamış olacağız” dedi.
“Başka Türlü Bir Turizm Mümkün”
Cankurtaran halkının ailesi ile güvenli bir şekilde vakit geçirebileceği kent ormanı olmasını istediklerini söyleyen Koyuncu, turizmin ormanları koruyan köyü kirletmeyen ve ekolojik dengeyi bozmayacak şekilde planlaması gerektiğine dikkat çekti.
Koyuncu, turizme bakış açılarından şu şekilde bahsetti; “Turizm için ormanların imara açılmasına gerek yoktur. Mevcut imara açık alanlarda bölgeyi turizm çöplüğüne çevirmeden üretime dayalı turizm faaliyetleri yapılabilir. Bu bölge gelişi güzel kullanılmaktadır. Sosyalleşmeye gelenlerin çoğu çöplerini temizlememektedir. Kooperatif olarak bu bölgeyi koruma altına alıp çevre düzenlemesi yaparak bölgeyi güvenli ve temiz alan haline getireceğiz. Köyde üretim yapan kadınların sigortalarının karşılanması için çalışma yapacağız. – Gökhan Özçelik